İnsanoğlu  olarak biz , bu evrende kapladığımız hacmin hakkını vererek yaşamayı hedefleriz. Doğduğumuzda henüz neden ve neye hizmet etmek için dünyaya geldiğimizi bilmiyorsak da aslında Tanrı’nın içimizdeki  parçası ile tam ve mükemmel olarak doğduk. İçimizdeki Tanrı cevherini bulmaya adadığımız  ömürlerimizde ise hep hatırlamaya ve Tanrı’nın bize verdiği yeteneklerimizi yaparak ve uygulayarak sosyalleşiyor ve Dünya’yı daha yaşanır kılıyoruz…
20 Ekim 1859 – 1 Haziran 1952 tarihleri arasında yaşamış ünlü Amerikalı enstrümentalist filozof ve eğitim kuramcısı John Dewey, aletçilik olarak bilinen felsefe akımının kurucusu ünlü Amerikalı filozof ve eğitim kuramcısıdır.  Charles Sanders Peirce ve William James’ın görüşlerinin bir sentezini yapmış olan Dewey, pragmatizmi, mantıksal ve ahlaki bir analiz kuramı olarak geliştirmiştir.
5903_ocuk_ve_doga
Dewey’in Eğitim Felsefesi:
Dewey, eğitimi sosyal bir olgu olarak ele alır. O’na göre okul da sosyal bir kurumdur. Okul demek küçük bir toplum demektir ve okul toplumun geleceğinin teminatıdır. Okullarda demokrasinin yaşanmasına ve yaşatılmasına ön ayak olunmalıdır. Birey önce okulda toplumsallığı yaşamalıdır ki bu sayede daha sonra içerisine gireceği topluma uyum sağlasın. Bu sebeple toplum için vazgeçilmezler arasındadır. Okulu yapay bir öğrenme ortamından, sadece öğrenmeye odaklanmış öğretmen ve öğrenciden ziyade, öğrenci merkezli, doğal bir öğrenme ortamına sahip yer olarak görmüştür.
O’na göre öğrenme ancak ve ancak “yaparak ve yaşayarak” öğrenilir. Öğrenci için faydalı olan, yaşamına olumlu etki yapan, onun hayat karşısında ayakta durabilmesini sağlayan da bu tür yaşantılardır. Dewey’e göre, gerçeklik bir bütün olarak doğanın kendisidir. Bu gerçeklik yalnızca bilimsel bir yöntem olan deneyim yoluyla araştırılır. Bu yüzden O’nun eğitimde izlediği tek yöntem, modern bilimin bakış açısıyla üzerinde özgürce karara varılan empirik (deneysel) natüralizmdir. O, deneysel natüralizmi, taneyi samandan ayıran bir yelpazeye benzetir. O’na göre deneysel yöntem ile elde edilen deneyim bilmenin ana unsurudur.
Dewey’in eğitim felsefesine damgasını vuran düşünce pragmatizmdir. Epistemolojide pragmatizm, bilginin doğruluğunun ve değerinin, verdiği fayda ile ölçülmesidir. Önemli olan, sorunun çözümüne katkıda bulunmaktır. Yani Dewey, eğitimin işlevsel olması gerektiğini söylemiştir. O’na göre eğitim, aynı zamanda demokratik olmalıdır.O’na göre demokrasi, “diğer ortak yaşam ilkelerine karşı bir alternatif” değil, toplumun yaşam düşüncesinin bizzat kendisi “özgür ve zenginleştirici bir yaşam birlikteliğinin” ismidir. Dewey demokrasiyi, eğitim ile eş anlamlı tutar. Demokratik eğitimde okullar, farklı etnik kökene, dine, ekonomik gelir düzeyine sahip bireyler arasında herhangi bir ayrım gözetmeksizin fırsat ve imkan eşitliği ilkesine dayalı bir yapıya sahip olmalıdır.
İşte John Dewey yukarıda bahsedilen fikirlerinden dolayı ABD’de ve belki de tüm dünyada en çok etkilenilen eğitim araştırmacılarından biri olmuştur.
Kaynakça:
Eğitime Felsefi ve İdeolojik Yaklaşımlar
Demokrasi ve Eğitim
Demokratik Eğitim ( John Dewey’in Eğitim Felsefesi Üzerine)
Ömer Faruk Tavşanlı

Yorumlar